Bölgədə sülh və təhlükəsizlik-Türkiyənin rolu nədən ibarətdir?-Türkiyəli politoloq yazırbackend

Bölgədə sülh və təhlükəsizlik-Türkiyənin rolu nədən ibarətdir?-Türkiyəli politoloq yazır

  • whatsapp
  • messenger
  • telegram
  • vkontakte
  • odnoklassniki

Editor.az türkiyəli politoloq, yazar Adem Kılıçın dünyada və bölgədəki mövcud vəziyyət və proseslərdə Türkiyənin rolundan bəhs edən məqaləsini təqdim edir.

Dünya gündemini meşgul eden konulara baktığımızda; Karabağ Süreci, Kıbrıs Meselesi, Doğu Akdeniz Rezervleri, AB’de köpürtülen İslamofobi, Libya’da uzlaşma süreci, ABD seçimleri sonrası Ortadoğu ve Arap ülkelerinin stratejileri, Afrika ve daha az konuşuluyor olsa da hızla tekrar gündeme girecek olan Suriye meselesi başlıklarını görmekteyiz.

BU BAŞLIKLARIN ORTAK NOKTASI NE?

Hiç şüphesiz ki; bu başlıkları gözden geçirdiğinizde başlıkların tamamının “Türkiye üzerinden” değerlendirildiğini göreceksiniz. Türkiye’nin adımları, refkleksleri ve aldığı kararlar, bu başlıkların tamamında birinci dereceden önemli bir kilit nokta haline gelmiştir.

Yaşamış olduğumuz coğrafya Türkiye’yi; Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Kafkaslara, Ortadoğu ve Orta Asya’ya kadar uzanan gelişmeler açısından her zaman etkilemiştir. Türkiye 100.yılının eşiğinde bir ülke olarak neredeyse Cumhuriyet tarihi boyunca Kıbrıs meselesini bir kenara koyarsak bu alanların tamamında etkinliğini bir kenara bırakmış ve Batı’nın aldığı kararlar doğrultusunda hareket ederek içe kapanık bir yol izlemiştir.

Bugün gelinen noktada ise Türkiye; sadece bölgesel konular değil, küresel çaptaki meselelerde de söz sahibi olacak meydan okumalara imza atmakta ve direkt olarak meselelerin karara bağlanmasında rol almaktadır.

Türkiye özellikle son dönemde izlediği tam bağımsız dış politika ve gelişen Silah savunma sanayisinin desteği ile bölgesel bir güç olduğu gerçeğini neredeyse muhataplarının tamamına kabul ettirmiş durumdadır.

BÖLGEDE TÜRKİYE’SİZ BİR ÇÖZÜMÜN MÜMKÜN OLMADIĞI ANLAŞILDI!

Rusya; özellikle Suriye, Libya ve Karabağ meselesi ile bölgede Türkiye’siz bir çözümün mümkün olmadığını artık gördü. Fransa, Yunanistan, Almanya gibi AB ülkeleri de; D.Akdeniz, Kıbrıs hatta Afrika’da Türkiye’siz bir çözümün olmadığını artık kabul etmek zorunda kaldılar. Zira; yaşanan süreçlerin tamamını gözden geçirdiğimizde Türkiye’nin ikna edilemediği hiç bir sorunun çözüme kavuşmadığını ve Türkiye’nin istemediği sonuçlar karşısında dik durduğunu net bir şekilde görebiliyoruz.

ani kısaca bir asrını doldurmak üzere olan bu ülke; artık ilk 97 yılındaki içine kapanık ve Batı’nın kararlarını tatbik eden anlayışa dur demiş ve bu ülkenin lehine olacak her mesele de izlediği tam bağımsız politikalarla hakkını sonuna kadar almaya başlamıştır.

Geçmişte en ufak sorunun krize dönüştüğü ve bunun getirdiği dalgaların altında kalan Türkiye, artık insiyatif alarak sorunların üzerine gitmektedir. Türkiye artık gerektiğinde diplomasi yollarını sonuna kadar kullanırken gerektiğinde de sahada sert gücünü göstermekten çekinmemektedir.

MAZLUMLARIN UMUDU VE HAMİSİ TÜRKİYE!

Pandemi döneminde dünyada diğer ülkelere en fazla yardım ulaştıran, milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan, dünyanın her noktasındaki mazlumlara umut olan Türkiye, kukla haline gelen Müslüman devletlerin yöneticileri nedeniyle artık Müslüman halklarında hamisi haline gelmiştir.

Unutmamalıyız ki bu büyüme sancılarının sonunda mazluma umut olan, dostlarına güven veren büyük ve güçlü Türkiye artık sadece bölgesel bir güç olarak değil küresel bir güç olarak dünya sahnesindeki yerini alacaktır.

SON VİRAJ EKONOMİK SALDIRILAR VE İÇ KARIŞIKLIK!

Bu yükselişi durdurmak için; ekonomik yaptırımlar ve bu yaptırımlarla tetiklenmek istenen iç karışıklıklar Batı’nın her zaman kullandığı üzere elindeki son koz olarak görünmektedir. Batı’nın olası bu minvalde yapacağı plan ve saldırılar ile karşı karşıya kalacağımız kritik bir döneme giriyoruz. Bize düşen devletimizin arkasında dimdik durmak ve bu büyük sürece karınca misali de olsa destek olmaktır. Zira; önümüzdeki bu sürecin, tam bağımsızlık yolundaki son viraj olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ve biliyoruz ki; yalnız değiliz! Biz; Türk dünyasındaki kardeşlerimizden dünyanın her noktasındaki müslüman halklara kadar büyük ve güçlü bir aileyiz. Ve hep birlikte başaracağız…

Adem KILIÇ
Siyaset Bilimci / Yazar